Skip to main content

21 Ekim Dünya Onarım Günü yaklaşıyor. Peki onarımın ve onarım hakkının önemine dikkat çeken bu günün önemine yakından bakmaya ne dersin?

Neden onarırız? Ya da neleri onarılmaya değer görürüz? Bir ürünün onarılmayı hak etmesi için bize duygusal bir şeyler ifade etmesi şart mıdır? Yoksa onarımı bir lütuf olarak görmekten çıkarıp bir normalimiz olarak görmenin vakti geldi mi? Küresel çapta kutlanan Onarım Günü ve Onarım Hakkı gibi son dönemde yaşanan yasal gelişmeler bize sıfır atık yolunda umut veriyor.

Onarım Hakkı nedir?

Onarım Hakkı’nı yasalarla korunan bir tür tamir hakkı olarak tanımlayabiliriz. Eski elektroniklerimiz, kıyafetlerimiz, araçlarımız… Aslında sahip olduğumuz pek çok materyal fiziksel bir sorun yaşadığında vazgeçilmekten ya da değiştirilmekten daha fazlasını hak ediyor. Tüketicilerin sahip oldukları ürünleri kendileri tamir etmesine olanak tanıyan Onarım Hakkı ile bu süreç yasal bir zemine taşındı.

Avrupa Komisyonu geçtiğimiz sene tüketiciler için tasarruf sağlayacak ve atıkların azaltılması yoluyla Avrupa Yeşil Anlaşması’nın (European Green Deal) hedeflerini destekleyecek olan yeni bir öneriyi kabul etti. Önerinin ana teması malların onarımını teşvik eden ortak kurallara dayanıyor. Son on yılda alışılagelen arızalanan ürünlerin değiştirilmesi ve onarımdan ziyade değişim ya da tekrar satın alımın teşvik edilmesi gibi davranışlar Onarım Hakkı’nın getirilmesiyle son buluyor. 

Böylece tüketiciler ürünleri değiştirmek yerine onarımlarını daha kolay ve daha uygun maliyetli hale getirebilecekleri seçeneklere yönelebilecek. Üstelik daha fazla talebin bir “onarım sektörü” yaratması ile üreticilerin ve satıcıların daha sürdürülebilir iş modellerine yöneldiği bir dünya hayal etmemizin önü açılıyor diyebiliriz.

“Onarmak” neden bu kadar önemli?

Daha az atık

Dünya Onarım Günü’nün temel hedeflerinden biri de toplumumuzda çok yaygın hale gelen tek kullanımlık kültürüyle mücadele etmek. Eskiyen ya da işlevini yitiren ürünleri atmak yerine onarmak yalnızca para tasarrufu sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda her geçen gün artan atık miktarında da gözle görülür bir azalma yaşanmasına yardımcı oluyor.

Daha az kaynak kullanımı

Onararak ürünlerin ömrünü uzatabilirsiniz. Biraz efor, bazen biraz yaratıcılık ve onarım arzusu yeni ürünler üretmek için gereken hammadde ve enerji ihtiyacını azaltıyor. Böylece değerli doğal kaynakları koruyabilir ve üretimin çevresel etkisini azaltabiliriz.

Yaratıcılık ve beceri geliştirme imkanı

Farkında bile olmadığınız yeteneklerinizi sergilemeye ne dersiniz? Tamir etmek, problem çözmeyi ve yaratıcılığı teşvik ediyor. Bir şeyi düzelttiğinizde genellikle kalıpların dışında düşünmeniz, yeni beceriler geliştirmeniz ve işlerin nasıl yürüdüğüne dair daha derin bir anlayış kazanmanız gerekiyor. Böylece kendinize yeni bir hobi bile edinebilirsiniz.

Yerel ekonomiyi desteklemek

Genellikle küçük ve yerel olan onarım işletmeleri toplumda hayati bir rol oynuyor. Onarım hizmetlerini destekleyerek bu işletmelerin büyümesine katkıda bulunabilir ve bölgenizde istihdam yaratılmasına yardımcı olabilirsiniz.

Bizimle onarmaya ne dersin?

Öyleyse seni 21 Ekim Dünya Onarım Günü’nde bizimle birlikte onarmaya davet ediyoruz! Buraya tıklayarak HOPE Alkazar’da gerçekleşecek etkinliğimizin detaylarına erişebilir, onarım ile dünyayı değiştirmenin yollarına giden kapıyı aralayabilirsin.