Popüler dizi Gilmore Girls’ün kurgusal kasabası Stars Hollow, sakinlerinin yerleşke üzerinde söz sahibi olmasıyla ideal kent katılımına örnek oluşturuyor. Kamusal alanların işlevi, kentsel katılıma verilen değer ve bir topluluğu ortak bir amaç doğrultusunda bir araya getirme gibi dinamiklere dair kurgusal bir kentten öğreneceğimiz çok şey var.
Sıfırdan bir kent inşa etseydin, hangi elementlere öncelik verirdin? Binalar, yollar, parklar, bahçeler, otobüs durakları, alışveriş merkezleri… Tüm bu somut gerekliliklerin yanı sıra bir kenti var eden en önemli öge aslında çok da uzakta değil. İnsan! Katılım ile yaşayan bir kent yaratmak; insanlara kenti planlama ve gelişimine dahil olma, kentsel çevreyi şekillendirme ve o alanda olup biten her şeye dahil olma fırsatı veriyor.
Değişime karşı direnci iletişim ile kırmak
“Yaşam alanına müdahale” çoğu zaman bir düzene alışmış olan sakinler için korkutucu görünüyor. Bazen katılım göz önünde bulundurulmadan alınan yeni bir karar, yaşanan yeni bir gelişme belirli grupların yaşam koşullarına olumsuz bir etki yapabiliyor. Herkesin huzurlu bir yaşam sürebildiği bir ortam için yine herkesin yaşadığı çevreye dair söz hakkının bulunması gerekiyor.
Örneğin Birleşik Krallık’ta kentsel düzenlemeler 2011 yılında getirilen Yerelleştirme Yasası (Localism Act) ile daha demokratik bir düzleme taşındı. Yasa içeriğine göre aşağıdakiler gibi dinamikler öncelik haline getirildi.
- Yerel yönetime yeni özgürlükler ve esneklikler sağlamak
- Topluluk ve bireylere daha fazla hak ve güç tanımak
- Planlama sistemlerini daha demokratik ve temsile dayalı hale getirmek
- Yerleşkeler ile ilgili kararların yerel düzeyde alınmasını yaygınlaştırmak
Evet, değişimin çoğu insan için korkutucu olabileceği su götürmez bir gerçek. Ancak insanları en başından itibaren sürece dahil etmek ve sakinler için gerçek anlamda pozitif gelişmeler sağlandığından emin olmak, değişimin daha kolay benimsenmesinin önünü açıyor. İnsanların sadece yerel yönetim ile değil kendi aralarında kurdukları iletişim de aynı yaşam alanını paylaşan insanların birbirlerinin ihtiyaçlarından haberdar olmasını sağlıyor.
Kurgusal yerleşke Stars Hollow’da kasabaya dair alınacak tüm kararlar çeşitli toplantılar ile sakinlerin onayından geçiyor. Belirli periyotlarla gerçekleştirilen bu toplantılarda kasaba sakinleri şikayetlerini dile getiriyor, çözüm önerilerinde bulunuyor ve özgür bir tartışma ortamında alınacak kararları yönlendirme hakkını sonuna kadar kullanıyor. Aynı zamanda yerleşke içi düzene dair (trafik ışıkları, yaya yolları) gibi bütçe harcanacak iyileştirmelere yorum yapma şansları da oluyor.
“Konsey” yaklaşımı çok sayıda insanı etkileyen ancak grupları ayırt etmenin zor olduğu geniş kapsamlı konu veya konular için mükemmel bir seçenek. Ancak toplumu oluşturan her grubun temsil edildiğinden emin olunması ve gerekli çeşitliliğin sağlanması şart.
Kamusal alanların gücü
Bir kentte insanların birbirine en yakın olduğu noktaları kamusal alanlar oluşturuyor. İlginç bir şekilde kentleri ya da mahalleleri tanımlayan bu alanlar ile çok kolay bağ kuruyoruz. “Benim sokağım”, “benim mahallem”, “bizim park” gibi tamlamaları kullanmak için söz konusu kentte çok uzun süre yaşamak gerekmiyor. Söz konusu alanlar hoş ve tercih edilebilir olduğunda ise sosyal entegrasyon, katılım, kent aidiyeti gibi ilgili kavramlardan söz etmemiz kolaylaşıyor.
Stars Hollow’da ön plana çıkan bir diğer nokta da kamusal alanların gündelik hayata etkisi ve değerlendirilme yolları. Dizide yer alan karakterleri gün içinde sokakta yürürken, parkta dinlenirken ya da herhangi bir dükkandan alışveriş yaparken iletişim halinde gözlemliyoruz. Hatta kasaba meydanı çoğu zaman insanların denk geldiği bir yer olmaktan çok ortak bir amaç doğrultusunda çalıştığı bir alan olarak konumlanıyor. Kasabadaki köprüyü kurtarmak için düzenlenen örgü yarışmasından, kasabayı tanıtacak sergilere kadar pek çok farklı toplumsal etkinlik meydanda düzenleniyor.
Gilmore Girls’ü izlerken gerçek hayattan pek de aşina olmadığımız bir başka iletişim biçimine de şahit oluyoruz. Stars Hollow’da mağazaların ve evlerin konumu insanların günlük iletişimine oldukça müsait. Herkes aşağı yukarı aynı yolları kullanıyor ve bu hareket süresince iletişimi elden bırakmıyor. Bu tür bir katılım özellikle büyük şehirlerin küçük ölçekli bölgelerinde bile pek rastlanan bir durum değil. Hayatın hızı içinde insanlar kamusal alanlarda dahi kendi işleriyle ilgilenmeye ve görece daha içine kapanık bir konumda kalmaya eğilimli.
Stars Hollow ideal bir yerleşke örneği sunsa da, günün sonunda kurgusal bir kasaba olduğunu unutmamak gerekiyor. Yine de gündelik hayatımızda sahip olmadığımız gerekliliklerin senaryoya aktarılmış olması, aslında kentsel katılıma ve iletişime ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu da gözler önüne seriyor.