Birleşik Krallık’ta yürütülen The RACE Report isimli bir araştırmaya göre çevre yardım kuruluşlarındaki çalışanların yalnızca yüzde altısı kendilerini ırksal ya da teknik açıdan azınlıkta kalmış grup mensubu olarak tanımlıyor.
Bu rakamlar çevre yardım sektöründeki 12.900 çalışanı temsil eden 142’den fazla kuruluş tarafından paylaşılan verilerin analiz edilmesine dayanıyor. Çevre yardım kuruluşlarında ırksal ve etnik çeşitlilik yüzde 6 iken, genel iş gücünde bu oran yüzde 15’e karşılık geliyor.
The RACE Report (RACE Raporu) nedir?
Araştırma bulgularının dayanağı olan RACE Raporu (The RACE Report) çevre, iklim ve sürdürülebilirlik alanındaki sivil toplum örgütlerinde ırk çeşitliliğini önceliklendirmeyi amaçlıyor. Sürdürülen araştırmanın ana hedefi iklim adaletini hemen sağlamak için çevre sektöründe katılımı ve çeşitliliği artırmak.
Hareket ilk olarak Birleşik Krallık’ta yer alan ve ağırlıklı olarak iklim doğası, sürdürülebilirlik gibi başlıklara eğilen vakıflardan karşılaştırılabilir veriler topluyor. Daha sonra bu veriler analiz edilerek bir yıllık özet raporu olan RACE Raporu ortaya çıkarılıyor.
Bir sonraki iyileştirme adımında ise kuruluşlar ve sektörler ile görüşmeler gerçekleştiriliyor. Bu görüşmelerde eşitliğin, çeşitliliğin ve katılımın ilerlemesine yardımcı olan girişimleri gösteren vaka çalışmaları katılımcılara sunuluyor. İlerleyen yıllar içinde hedef kuruluşlar artırılarak iklim krizi alanında ırksal katılım ve çeşitlilik açısından şeffaf bir yaklaşımın yaygınlaşması hedefleniyor.
The RACE Report ‘23 bize neler gösteriyor?
The RACE Report ‘23, Aralık 2022’de yayınlanan açılış raporuna kıyasla organizasyon katılımında yüzde 56, temsil edilen çalışan sayısında ise yüzde 63 artış olduğunu belirtiyor. Ekip üyelerinden Manu Maunganidze, sektörün ırksal çeşitliliğe olan ilgisinin son bir yılda ne kadar arttığını görmenin “cesaret verici” olduğunu söyledi.
“Elimizde ne kadar veri varsa, en iyi uygulamaları şekillendirmek ve hem sosyal hem çevresel adalet mücadelesinde yeterince temsil edilmeyen sesleri güçlendirdiğimizden emin olmak için o kadar donanımlı oluyoruz. Bu rapora katkıda bulunmak için öne çıkan her kuruluş verilerini gönüllü olarak göndererek harika bir adımın parçası oldu.”
Rapora göre kuruluşların yüzde 11’i ırk eşitliği ücret farkları hakkında %5’inden daha fazla veri yayınladıklarını ya da yayınlama sürecinde olduklarını bildirdi. Aynı zamanda kuruluşların yüzde 63’ü eşitlik, çeşitlilik ve katılım konusunda resmi sorumluluğa sahip üst düzey bir liderin tam olarak görevlendirildiğini belirtti. Bu oran 2022’de %44’tü. Kuruluşların yüzde 85’i etkin kalabilmek için eşitlik, çeşitlilik ve katılım faaliyetlerini düzenli olarak kısmen veya tamamen düzenli olarak gözden geçirdiklerini söyledi. Bu oran da geçtiğimiz sene yüzde 80’di. Maunganidze artık ırksal çeşitlilik konusundaki artan ilgiyi “daha anlamlı bir ilerlemeye” dönüştürme vaktinin geldiğine değiniyor.
“Bu adım verilerin bize anlattıklarını yansıtmanın yanı sıra sektörümüze güç veren bireylerin yaşanmış deneyimlerine de gerçekten kulak vermek anlamına geliyor. Gelecek yılın raporunun hem değişim iştahını hem de somut gelişmenin öyküsünü anlatabilmesi için birbirimizden öğrenebilmeli ve kapsayıcı uygulamaları hayata geçirebilmeliyiz.”
The Race Report ‘23 aynı zamanda bir ‘personel algı anketi’ni de içeriyor. Bu anket çeşitlilik verilerini çalışanların yaşanmış deneyimleri kapsamında bağlamsallaştırmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz yaz araştırmada 43 kuruluştan gelen 1.500’den fazla katılımcı yer aldı. Katılımcılar arasında beyaz olmayanlar, ırksal veya etnik açıdan azınlıkta kalmış gruplar ve beyaz kimlikliler de vardı. Ankete katılanların çoğunluğu kuruluşlarının politikaları aracılığıyla ırkçılığı aktif bir şekilde tanımladığı ve ona karşı çıktığı konusunda hemfikirdi. Ancak beyaz kimliklilerin bu ifadeye katılma olasılığı yüzde 68’ken beyaz olmayanların oranı ise %56’ydı.