Skip to main content

https://assets-global.website-files.com/581110f944272e4a11871c01/5f468539b6ea5d0cdd3e4f46_IMG_1171.jpg

Koronavirüs pandemisi hepimizin hayat rutinlerinde birçok alışkanlığı değiştirirken şüphesiz bu salgının etkilerini daha güçlü hissetmek zorunda kalan taraf gelir düzeyi düşük insanlar oldu. Metropoller ise bu etkilerin çok daha keskin hatlar ile ayrıldığı yerler. Dünyanın en büyük cazibe merkezlerinden biri halindeki New York’un bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri’nde pandemiden önce dahi %61’lik bir kesimin kendisini yalnız hissetmesinin yanı sıra sosyal destek yetersizlikleri ile fiziksel ve ruhsal anlamda sıkıntılar ile boğuştuğu araştırmalar ile ortaya konulan bir gerçek.

Durum böyleyken sokakları, caddeleri ve mahalleleri mesken edinmek zorunda kalan kimseler için uzun vadedeki iklim değişiklikleri, yaşam şartlarını onlar adına çok daha zorlaştırıcı hale getiriyor.

Dünyada ortak alanların kullanımına dair birçok çalışma veya proje hayata geçerken kentin ortak alanlarının sosyal bir etki için kullanımı da bu projelerin sadece bir alt başlığı halinde.

Geçtiğimiz senenin temmuz ayında pilot bir proje olarak Fountain House başta olmak üzere birkaç farklı paydaşın ortaklığıyla hayata geçen “Recharge Station (Yenilenme Durağı)”, yerel küratörler ve sosyal hizmet görevlilerinin iş birliği ile oluşturulan bir danışma merkezi. Küçük bir büfe şeklinde kurulan bu merkez evsizlik, ruhsal bozukluk ve yalnızlık gibi zorluklar çeken insanlara birçok yön ile yardımcı oluyor. Merkezde görev yapan sosyal pratisyenler, evsiz insanlara doktor randevularında, ev başvurularında ve daha pek çok konuda yardımcı oluyor. Ziyaretçiler ve New York sakinlerinin de katkıda bulunabildiği bu alan, Aralık 2021’den Mayıs 2022’ye kadar hedef kitleden 750 kişiyle etkileşime geçmeyi başardı. 1500 bardaktan fazla bedava kahve ve yemek ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı.

 

https://assets-global.website-files.com/581110f944272e4a11871c01/6287a07317de285b6aa76c0d_FH_Gallery_CROP.jpg

Tabii bu alanın tek amacı hedef kitlesine sosyal yardımlar sağlamak değil. Yenilenme Durağı’nın tasarımı doğal havalandırma akışını sağlayacak şekilde tasarlanmış ve yaz günlerinde bu alanın iç kısmı serin kalıyor. Kışın ise tam tersi şekilde sert hava koşullarında sıcak kalacak şekilde görevini yerine getiriyor.

Yenilenme Durağı aslında büyük ortak alanların evsizlik ve/veya madde kullanımı bozukluklarından etkilenen insanları toplumun iyice dışına itmek yerine nasıl efektif şekilde kullanılabileceğini gösterirken minimal çevre müdahalelerinin iklim değişikliği, yalnızlık ve daha birçok irili ufaklı krizin nasıl anlamlı bir şekilde aşılabileceğini de ortaya koyan bir örnek.

Projeyi daha iyi anlatabilmek adına sizleri Recharge Station’ın temellerini ve hayata geçiş sürecini anlatan bu video ile baş başa bırakalım: