Atık kavramını literatürden kaldırmayı temel alan döngüsel ekonomi, kamusal ihtiyaçlar ile nasıl bağdaştırılabilir?
Sürdürülebilirlik kavramının ucu bucağı olmadığını yazdığımız ya da okuduğumuz içeriklerle, incelediğimiz projelerle hatta bazen sadece etrafımıza bakarak fark etmek mümkün. Doğayla, insanla, kısacası dünyaya ait olan her şey ile yakından ilgili olan sürdürülebilirlik kavramı kamusal hayatın dinamiklerinde de önemli bir rol oynuyor. Her ne kadar sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda çevresel konular öne çıksa da, esasında insana dokunan her olgu ve durum sürdürülebilirlikten söz etmemiz için yeterli.
Bu noktada döngüsel ekonomi ve kamusal ihtiyaçlar arasındaki ilişkinin oldukça önemli olduğunu vurgulayabiliriz. Çünkü bu ikili günün sonunda hem sürdürülebilir bir gelecek için hem de toplumsal refahın artırılması için önemli bir rol oynuyor.
Döngüsel ekonomi nedir?

Kaynak: Pexels
Döngüsel ekonomi, kaynakları mümkün olan en verimli şekilde kullanarak atık ve kirliliği en aza indirmeyi hedefleyen bir ekonomi modelidir. Bu model, ürünlerin ömrünü mümkün olduğunca uzatmak ve kaynakları yeniden kullanarak sürdürülebilir bir gelecek sağlamayı amaçlıyor. Bu, birincil hammadde kaynaklarının tükenmesini önlerken, atıkların çevresel etkilerini de azaltabilir. Döngüsel ekonomi, tüm sektörlerde uygulanabilen geniş bir yaklaşımdır ve üretim, tüketim ve atık yönetimi dahil olmak üzere birçok farklı alanı içerir.
Geleneksel lineer ekonominin aksine atık ve kaynakların tekrar kullanımı ve geri dönüştürülmesini temel alan bu model kamusal ihtiyaçlar için önemli çıktılar ortaya koyuyor. Yani bir nevi hepimizin genlerine kodlanan “al-kullan-at” mantığı; onarım, geri dönüşüm, ileri dönüşüm gibi kavramlar ile yer değiştirerek doğal kaynakların tüketilmediği alternatif bir gelecek ideali oluşturuyor.
Döngüsel ekonomi ve kamusal ihtiyaçlar arasındaki ilişki
Döngüsel ekonominin alametifarikası atık üretiminin önlenmesi ve kaynakların geri dönüştürülmesi yoluyla, toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için daha sürdürülebilir bir kaynak kullanımı sağlayabilmesinde. Toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarına hitap eden kamusal ihtiyaçların temelde eğitim, sağlık, ulaşım, enerji, su gibi çeşitli alanlardan gelebileceğini söyleyebiliriz. Döngüsel ekonomi, kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayarak toplumun ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilir. Örneğin, geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı, birincil ham madde kaynaklarının tükenmesini önlerken, çevre kirliliğini de azaltır. Bu da, daha sağlıklı bir çevre yaratarak toplumun genel refahını artırabilir.
Kamusal ihtiyaçlar için gereken kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılması, döngüsel ekonominin uygulanmasıyla daha mümkün görünüyor. Örneğin, enerji tasarruflu ışıklandırma ve ısıtma sistemleri, hem enerji tasarrufu sağlar hem de kamusal hizmetler için ayrılan bütçenin daha etkili kullanılmasını sağlar. Bu listeyi böylece uzatabiliriz. Genel olarak ele alacak olursak, mevcut kaynaklardan tasarruf ettiğimiz ve dünyadaki izimizi azalttığımız her hareketimizin çıktısı günün sonunda yine toplum yararına değerlendiriliyor. Bu, daha sağlıklı bir çevre ve daha yüksek bir yaşam kalitesi gibi birçok fayda sağlayabilir.
Döngüsel ekonomiyi benimsemek neden bu kadar zor?
Aslında bu soruyu kendimize değil, döngüsel ekonomi modelini benimseyerek dünya için daha büyük çıktılar alabilecek kurumlara soruyoruz. Aleni bir şekilde faydalarından söz ettiğimiz ve günün sonunda en basit haliyle yere çöp atılmasından rahatsız olan insanların ideali olan döngüsel ekonomi modelini sürdürülebilir kılmak neden bu kadar zor?
Döngüsel ekonomi ve kamusal ihtiyaçlar arasındaki ilişkiyi tam olarak anlayabilmek için, ekonomik ve sosyal boyutları da dikkate almak gerekiyor. Döngüsel ekonominin uygulanması, işletmelerin üretim süreçlerini değiştirmelerini gerektirir ve bu da maliyetlerini artırabilir. Bu nedenle, döngüsel ekonominin uygulanması için destekleyici politikalar ve teşvikler gerekli olabilir.
Ayrıca, kamusal ihtiyaçların karşılanması da politikalar ve kamu yatırımları gerektiriyor. Bu, bir döngüsel ekonomi modeline geçişin maliyetlerini daha da artırabilir. Ancak, uzun vadedeki çıktılarını göz önüne alırsak daha sürdürülebilir bir ekonomik modelin benimsenmesi, atık üretimi ve çevresel kirlilik gibi sorunları önleyerek, daha sağlıklı bir toplum yaratılmasına yardımcı oluyor.
Sonuç olarak, döngüsel ekonomi ve kamusal ihtiyaçlar arasındaki ilişki tahmin edilenden çok daha sıkı ve sürdürülebilir bir gelecek için kritik bir rol oynuyor. Atık üretiminin önlenmesi ve kaynakların geri dönüştürülmesi yoluyla, toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için daha sürdürülebilir bir kaynak kullanımı sağlayan döngüsel ekonomi ringin bir tarafında. Döngüsel ekonominin uygulanmasıyla kaynak ve ihtiyaç çözümlemesine erişebilecek kamusal ihtiyaçlar da diğer tarafta. Ancak, bu sürecin başarılı olması için gereken politikalar ve kamu yatırımları gibi destekleyici önlemler ikisinin tam ortasında konumlanıyor.