Skip to main content

En yakın dostlarımız olan evcil hayvanların da karbon ayak izi olduğunu biliyor muydun? Evcil hayvan sahibi olmak çevreye tahmin ettiğimizden daha fazla zarar verse de, bu etkiyi azaltmanın yolları var.

Türkiye’de her 3 kişiden biri evcil hayvan besliyor. Özellikle pandemi döneminde artış gösteren bu oranın %69’u son 3 sene içinde gerçekleşti. Dünyada da benzer oranlar gözlenirken lüks hava ulaşımı şirketleri gibi karbon emisyonuna büyük etkisi bulunan kuruluşlar rotayı evcil hayvan sahiplerine çevirdi.

Üç evcil köpeğin karbon salınımı bir özel jet kullanıcısına denk

Luxaviation CEO’su Patrick Hansen evcil hayvanların özel jetler kadar karbon salınımını etkilediğini öne sürdü. Hansen bu yılın başlarında Monako’daki Business of Luxury zirvesinde, ortalama büyüklükteki bir köpeğin yılda 770 kg CO2 eş değeri emisyon ürettiğini iddia etti. Hansen’ın tahminleri burada yer alan hesaplamalara dayanıyor.

Basit bir hesaplama yapalım. Hansen’ın ortalama bir müşterisi yıllık 2.1 ton CO2 emisyonu üretiyor. Bu iddialardan yola çıkarak ortalama bir özel jet müşterisinin üç evcil köpeğe denk karbon ayak izi olduğunu söyleyebiliriz.

Bir lüks havacılık şirketi sahibinin açıklamaları hayvanseverleri kızdırsa da, hayvan hakları cephesinden bu iddiayı destekleyen açıklamalar geldi.

“Hayatta yaptığımız hemen hemen her şeyin çevresel bir karbon ayak izi var. Bu nedenle evcil hayvan sahipliğinin yaratabileceği etkinin de bilincinde olmamız gerekiyor. Bu etki sahip olduğumuz evcil hayvanların türüne ve sayısına bağlı olarak değişecektir ancak kesinlikle göz önünde bulundurmamız gereken bir unsur.” – Veteriner Hekimleri İklim Eylemi proje lideri veteriner Dr Elise Anderson

Evcil hayvanlarımızın karbon ayak izini azaltmak için uzman önerileri

Evcil hayvan mamaları

Bir köpeğin, kedinin ya da herhangi bir evcil hayvanın karbon ayak izinin büyük bir kısmı besinlerden kaynaklanıyor. UCLA’da coğrafya profesörü olan Gregory Okin, 2017 yılında ABD’de et tüketiminin çevresel etkisinin %30‘undan köpek ve kedilerin sorumlu olduğunu belirtti. Teorik olarak 163 milyon köpek ve kediden oluşan bir ulus, küresel et tüketiminde Rusya, Brezilya, ABD ve Çin’in ardından beşinci sırada yer alacaktır. 

Yani her nasıl bizim beslenme tercihlerimiz çevresel sürdürülebilirliği etkiliyorsa, evcil hayvanlarımız için de aynısı geçerli. Ucuz maliyetli hayvan sakatatları evcil hayvan mamalarının büyük bir kısmını oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl yayınlanan bir çalışma, 10 kg’lik bir köpeğin ıslak mama ile beslenmesi ile her yıl ortalama 6.541 kg CO2 emisyonu oluşturduğunu öne sürdü. Bu sayı ortalama bir vatandaşın toplam karbon ayak izi oranının %98’ine eşit. Buna karşılık aynı köpeğin kuru mama ile beslenmesi yıllık 828 kg CO2’ye eş değer bir emisyon üretimiyle sonuçlanıyor.

Kaynak: Pexels

Hayvan refahı organizasyonu Four Paws Avustralya’nın ulusal direktörü Rebecca Linigen omnivor olan köpeklerin haftada iki ila üç vejetaryen yemek ile beslenebileceğini belirtti. Hayvanlar için vejetaryen beslenme biçimi tek başına tercih edilebileceği gibi et ürünleri ile beraber de tüketilebilir.

“Daha fazla çiftlik hayvanının yetiştirilmesini gerektiren ve daha fazla sera gazına neden olan, insan tüketimine uygun, yüksek kaliteli etlerle beslenen kediler ve köpekler daha mutlu veya sağlıklı olmayacak.”

İsraf etme, kompostla

Aynı zamanda uzmanlar insanları evcil hayvanlarının atıklarını plastik bir torbaya koyup doğrudan çöpe atmadan önce önce iki kez düşünmeye çağırıyor.

“Fosil yakıtların etkisi ile karşılaştırıldığında bu durum nispeten önemsiz görünebilir ancak evcil hayvan atıklarını daha az ayak izi bırakarak imha etmenin yolları var.”

Bunlar arasında evde evcil hayvan atıklarıyla baş etmek için amaca yönelik olarak tasarlanmış kompostlama veya solucan yetiştirme çözümleri ve hareket halindeyken plastik bir torbanın üzerinde biyolojik olarak parçalanabilen veya gübreleşebilen bir torba kullanılması da yer alıyor.

“Birçoğumuz hayvanseveriz ve iklim değişikliğinin etkisini azaltmak için yapabileceğimiz her şeyin sevdiğimiz hayvanlara faydası var.”