Skip to main content

Sıfır atık yaşam biçimi, sürdürülebilirlik kavramının önem kazanmasıyla hayatımızda her geçen gün yerini iyice ediniyor. Sıfır atık hedefi, sürdürülebilir bir yaşamın temel taşları arasında. Günlük yaşamımızda, sıfır atık pratiğini uygulayabileceğimiz birçok alan mevcut. Bunlardan bir tanesi de gıdada sıfır atık. Gıdada sıfır atık yaklaşımı, diğer tüm alanlarda olduğu gibi tüketim alışkanlıklarını değiştirmek ile başlıyor. Bu sayede israfın önüne geçer, kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlarız. Gıdada sıfır atık için neler yapabileceğini merak ediyorsan yazımızı okumaya devam edebilir ve aşağıda yer alan basit ancak etkisi bir hayli yüksek bu adımları uygulamaya başlayabilirsin.

 

  • Gıdanı iyi sakla 

İsrafın önüne geçmenin sırrı evimizdeki gıdayı nasıl muhafaza ettiğimizde saklı. Ürünleri stratejik bir şekilde muhafaza ettiğimizde ürün raf ömrünü de artırmış oluyoruz. Örneğin, oda sıcaklığında bırakılan kuruyemişleri buzdolabında veya buzlukta saklayarak ürünlerin çok daha uzun bir süre taze kalmasını sağlayabiliriz veya nane, maydanoz, dereotu gibi yeşillikleri yıkayıp kurutarak temiz bir kutuda ya da köklerini su dolu bir bardağa koyarak saklayabiliriz. Narenciye kabuklarını rendeleyip dondurarak ihtiyacımız kadarını buzluktan çıkarıp kullanabiliriz.

  • İhtiyacın kadarını satın al

Gıda israfının en büyük düşmanı elbette tüketim çılgınlığı! Başta taze gıdalar olmak üzere gereğinden fazla alınan her bir ürün çöpe atılmaya mahkum. Markete, pazara, bakkala gittiğimizde mevcut ürünlerin bizi şaşırtmaması çok önemli. “Buna da ihtiyacım var/olur” diyerek aldığımız bir, iki ürün hiç kullanılmayarak ya da kullanmaya sıra geldiğinde bozulduğu için çöpe gidebiliyor. Bunun önüne geçmek için gerçekten ihtiyacımız kadar satın aldığımızdan emin olmamız gerek. Alışveriş listesi hazırlamak ise ihtiyacımız kadar satın almayı kolaylaştırır. Böylece hem cebimize hem de çevreye faydamız dokunur.

  • Gıdadan tamamıyla yararlan

Gıda atıkları yalnızca bozulan, bir önceki günden arta kalan yemeklerden ibaret değil elbette. Genellikle, aldığımız patatesin, soğanın, havucun kabuğunu soyuyoruz. Peki soyulan bu kabuklar nereye gidiyor? Çöpe gitmektense bu atıklar değerlendirilebilir mi? Yanıtımız; tabii ki evet! Gıdada sıfır atığa giderken sebze kabuklarını atmayıp saklayarak bunları değerlendirebiliriz. Soğuk bir ortamda, düzgün bir şekilde saklandığı sürece bir beş gün kadar kullanıma uygun kalan kabukları bir tencerede toplayıp kaynatabilir ve oluşan suyu yemeklerde kullanabiliriz. Hatta, sebze suyunu buz küplerinde dondurarak çok uzun süre kullanabilirsin. Kaynatılmış sebze kabukları ise doğrudan bitkilerin toprağına!

  • Önceki günün yemeklerini unutma

Gıda israfının önüne geçmek için yukarıda bahsi geçen adımlar bir hayli önemli. Tüm bunlara ek olarak pişirilmiş yemeğin çöpe gitmemesi de bir o kadar önem taşıyor. Bu durumun önüne geçmenin yolları var: yalnızca ihtiyacımız olan kadarını pişirebiliriz veya önceki günden artan gıdalar bitene dek yeni yemek pişirmeyebiliriz. Aynı yemeği üst üste yemek istemeyenlerin biraz hayal gücünü kullanarak arta kalanlardan yapabilecekleri sınırsız. Birkaç ek malzemeyle mevcut gıda değiştirilebilir ve yepyeni bir lezzet denemek için harika bir fırsat olur. Gıda ve yemek artıklarını nasıl değerlendiririm diye düşünenlere en sevdiğimiz yemek blogger’ı Zero Waste Chef’i şiddetle tavsiye ederiz.

Artık hayatımızda israfa yer yok. İnsanlık olarak bunu karşılayabilecek bir gücümüz de yok. Hayatımıza uygulayacağımız küçük birkaç değişiklik ile yalnızca gıdada değil her alanda sıfır atığa gitmenin yollarını aramamız gerekiyor. Bu, elbette araştırarak ve temiz bilgiyi, kirli bilgiden ayırarak oluyor. Hiçbir şey için hala geç olmamakla beraber hemen bugün aksiyon almaya başlamanın çevremize etkisi çok yüksek. Senin de sıfır atık yaklaşımına dair ipuçların, paylaşmak istediklerin varsa yorumlar bölümünü kullanabilirsin. Hep birlikte israfın önüne geçmek ve paylaşmak dileğiyle!