Skip to main content

Kendin-yap şehirciliği (do-it-yourself urbanism), muadili sayılabilecek taktiksel kentleşme, gerilla kentleşme, pop-up kentleşme vb. (tactical urbanism, guerrilla urbanism, pop-up urbanism) kavramlar gibi kentin kentliler tarafından aşağıdan-yukarıya bir yapılanmayla, resmi otoritelere, uzun bürokratik süreçlere, planlı ancak gündelik gerçekliklerle örtüşmeyen tasarımlara karşı yeniden biçimlendirilmesi ve sahiplenilmesi olarak tanımlanabilir.

İstanbul sokaklarında oldukça sık karşılaştığım kentsel müdahalelerden bahsederken muadili kavramlar yerine kendin-yap şehirciliği kavramını kullanmayı daha uygun görmemin nedeni hem bu kavramı daha gündelik bulmam hem de kentlilerin (mahalleli, esnaf, seyyar satıcılar) kenti biçimlendirme yöntemlerinin taktiksel ve politik bir örgütlenmeden çok bireysel, içgüdüsel —neredeyse bir refleks niteliğinde— ve çözüm odaklı geliştiğini gözlemliyor olmam.

 

Banka çevrilmiş beton bariyer. Fotoğraf: Nur Horsanalı, Taksim, 2018

 

Birçoğumuzun aşina olduğu kendin-yap kültüründe nasıl kişiler seri üretim ve standardizasyon karşısında evde, ellerindeki malzeme ve araç-gereçlerle, küçük ölçekli ve düşük bütçeli üretim ve onarım aktiviteleri gerçekleştiriyorsa; kendin-yap şehirciliği aynı düşünüş biçiminin nesne ölçeğinden kent ölçeğine genişleyen uygulamaları olarak düşünülebilir. Kentliler, tıpkı kendin-yap hareketinde olduğu gibi, profesyonel bir destek aramadan meseleleri kendi ellerine alıyor, bireysel ihtiyaçlara cevap vermeyen kent planlamaları ve mekansal standartlar karşısında elde olan imkanlar ve kaynakları kullanarak alternatif çözümler üretiyorlar.

İstanbul, sanayi öncesi ve sonrası dinamiklerin bir arada var olduğu, sosyal ilişkilerin ve ticaretin sokaklara taştığı, yoğun yapılaşmaya rağmen yapılandırılmamış, sürekli değişen bir kent. Geniş kamusal ve yeşil alanların eksikliği nedeniyle İstanbul’da sokaklar, yalnızca güzergahları birbirine bağlayan geçitler değil, kentlilerin gündelik ritüellerini ve sosyal etkileşimlerini sürdürdüğü, para kazanıp geçimlerini sağladıkları alanlara dönüşüyor. Sokakta uzun vakitler geçiren kentliler için özel alan ve kamusal alan arasındaki sınırlar muğlaklaşıyor; dolayısıyla evlerinde kırılan mobilyaları onarmak ile dükkanlarının bulunduğu sokağın hasar gören kaldırımı onarmak ya da evde çıkan bir eksikliği gidermek ile kamusal alandaki bir eksikliği gidermek arasında bir fark gözetmiyor.

 

Mahalleli tarafından düzenlenen yeşil alan ve hayvan evleri. Fotoğraf: Nur Horsanalı, Tophane, 2018

 

Kentliler kimi zaman onarmak, kimi zaman kişiselleştirmek, kimi zaman kent nesnelerine yeni işlevler kazandırmak, kimi zaman kentleşmenin getirdiği düzen ve yasakların etrafından dolanmak, kimi zamansa şahsi ve ticari faaliyetleri sırasında ortaya çıkan ihtiyaçlarını gidermek adına, çoğunlukla bireysel bazense toplu olarak, özel ya da resmi otoritelerden izin beklemeden, belli bir plana göre yürütülmeyen, küçük ölçekli ve düşük maliyetli müdahaleler geliştiriyorlar.

Saksı bitkileri ile donatılan kaldırımlar, sokaklara yerleştirilen uyarı ve yönlendirme levhaları, oturma alanı olmayan duraklara yerleştirilen sandalyeler, çöp kutusu bulunmayan alanlara eklenen kutular, dükkan önlerine park edilmesini önlemek üzere yerleştirilen bilimum nesne, sokak hayvanları için üretilen evler gibi İstanbul’da her gün karşılaştığımız örnekler kent planlamalarını düzenleyen ve uygulayan otoriteler ve yerel yönetimlerin yukarıdan-aşağıya yöntemlerle tarifleyemediği, öngöremediği ya da görmezden geldiği boşlukları dolduruyor. Kentliler yapılı çevreye dair gündelik sorunlara yerel yönetimlerden çok daha hızlı bir biçimde —iptidai de olsa— çözüm getiriyor, kentteki ihtiyaçları ve sorunları görünür kılıyor.

 

Sokak peyzajını korumak üzere geliştirilen çözüm. Fotoğraf: Günbike Erdemir, Ortaköy, 2017

 

Ek okumalar 

Finn, Donovan. “DIY urbanism: implications for citiesJournal of Urbanism 7(4), 2014.

Kaya, İlgi Atay, ve Esra Kut Görgün. “Kentsel Mekân Üretiminde ‘Kendin Yap’ HareketiPlanlama 27(1), 2017.

Kızılkan, Gözde, ve Serhat Başdoğan. “Müşterek Mekanlarda Kendin-Yap ŞehirciliğiYapı Dergisi, Nisan 2021.

 

Yazar: Nur Horsanalı