2001 yılında sanatçı Kurt Perschke tarafından başlatılan RedBall Project, bugüne kadar dünyanın farklı şehirlerinde gerçekleştirilmiş en dikkat çekici kamusal sanat projelerinden biri. Çapı 4,5 metreyi bulan dev bir kırmızı top, bazen tarihi bir yapının iki duvarı arasına sıkışıyor, bazen bir köprünün altına yerleştiriliyor, bazen de sıradan bir sokak köşesinde beliriveriyor.
Bu basit ama güçlü enstalasyon, mekânlara alışılmışın dışında bir bakış getiriyor. Perschke, şehirlere geçici ama unutulmaz bir iz bırakmak; insanların gündelik yaşamda fark etmeden geçip gittiği alanlara tekrar bakmasını sağlamak istiyor. Kentin düzenli, sert ve çoğu zaman sıkıcı akışına kırmızı bir nokta koyarak o akışı bozuyor ve yeni bir deneyim alanı açıyor.
Her şehirde aynı boyut, aynı kırmızı ve aynı yuvarlaklıkla karşımıza çıkıyor ama hiçbir zaman aynı etkiyi bırakmıyor. Çünkü her seferinde mekân değişiyor, dolayısıyla anlam da. Tarihi bir kemerin altında ciddi ve görkemli görünebilir, dar bir sokakta komik ve şaşırtıcı olabilir, modern bir meydanda ise oyunbaz bir enerji yayabilir mesela.

Kaynak: RedBall Project
Şehrin Rutinine Küçük Bir Müdahale
Kent hayatı çoğu zaman alışkanlıklarla örülü. Aynı yollardan yürür, aynı köşeleri döner, aynı duvarların önünden geçeriz. Bir noktadan sonra gördüğümüz şeyleri fark etmemeye başlarız. İşte RedBall tam da bu körlüğü kırıyor.
Bir duvarın köşesine sıkışmış halde duran dev kırmızı top, insanların dikkatini başka yöne çekiyor. O anda telefonuna gömülmüş birinin başını kaldırmasına, aceleyle yürüyen birinin adımlarını yavaşlatmasına neden oluyor. Mekân, bir anda yeniden görünür hale geliyor.
RedBall yalnızca izlenen bir iş değil, aynı zamanda dokunulan, yanında poz verilen, hatta etrafında oyunlar uydurulan bir nesne. İnsanların ona yaklaşması, fotoğraf çekmesi, kendi hikâyesini katmasıyla tamamlanıyor. Her şehirde yeni yüzlerle, yeni tepkilerle, yeni anılarla çoğalıyor.

Kaynak: RedBall Project
Sanatın kamusal alandaki rolü tam da burada güçleniyor. Galerilere, müzelere sıkışmadan herkesin hayatına dokunabilmesi. Çocukların üzerinde zıplamak istemesi, yaşlıların şaşkınlıkla gülümsemesi, turistlerin haritalarına yeni bir durak eklemesi. Hepsi aynı top etrafında buluşuyor.
Küçük Fikirlerin Büyük Etkisi
Bir şehre ait hissetmek her zaman büyük projelerle, dev yatırımlarla ya da kalıcı yapılarla olmuyor. Bazen geçici bir sanat işi de bu duyguyu tetikleyebiliyor. RedBall, sıradan bir sokak köşesini bile insanların hafızasında kalacak bir mekâna dönüştürüyor.
Yıllar sonra o şehri ziyaret eden biri, “Burada kocaman kırmızı bir top vardı” diye hatırlayabiliyor. Bu kısa deneyim, kentle kurulan bağın bir parçasına dönüşüyor. Aidiyet, tam da bu küçük anlarda, beklenmedik karşılaşmalarda filizleniyor.
RedBall’ın ilham verici tarafı aslında sadeliğinde gizli. Bir top, bir renk, bir form. Ama şehirle birleştiğinde çok daha fazlasına dönüşüyor. Sadeliğiyle tek bir nesneyle onlarca farklı duygu yaratılıyor. Geçici bir konumu olmasına rağmen kentte iz bırakmayı başarıyor. Erişilebilirliğiyle herkesin dokunabileceği, görebileceği bir değer olarak konumlanıyor. Yarattığı toplumsallık duygusu ise insanları bir araya getiriyor, sohbet başlatıyor.

Kaynak: RedBall Project
Bu özellikler, kamusal alanlarda yapılacak her türlü yaratıcı müdahale için güçlü bir ilham kaynağı. Çünkü bazen kenti dönüştürmek için ihtiyacımız olan şey karmaşık bir tasarım ya da dev bir bütçe değil. Tek bir nesnenin yerini değiştirmek, bakış açısını oynatmak da yeterli olabiliyor.
Kent Hafızasında Kalan Bir İz
RedBall Project’in geçtiği her şehir, bu kırmızı topun hatırasını bir şekilde koruyor. Fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları, anlatılan hikâyeler… Hepsi, topun mekânla kurduğu ilişkiyi gelecek nesillere aktarıyor. Bugün kamusal alanda yapılan müdahalelerin çoğu hızla tüketiliyor, unutulup gidiyor. Ama RedBall, kalıcı olmamasına rağmen unutulmuyor. Belki de gücünü tam olarak buradan alıyor: geçiciliğin kalıcı etkisinden.

Kaynak: RedBall Project
RedBall Project bize, şehrin katı kuralları ve gündelik koşuşturması içinde bile oyun alanları yaratabileceğimizi hatırlatıyor. Beklenmedik bir köşede karşılaşılan dev kırmızı top, kente yeniden bakmanın daveti.
Şehirler bazen çok karmaşık, çok yorucu, çok mesafeli görünebilir. Ama basit bir fikrin ne kadar büyük bir etki yaratabileceğini RedBall kanıtlıyor. Bazen kenti dönüştürmek, sadece büyük planlarla değil; dev kırmızı bir top kadar oyunbaz bir fikirle de mümkün.