Evimizi, arabamızı, kullandığımız el aletlerini ve sahip olduğumuz daha birçok şeyi paylaşarak hem ekonomik hem de kültürel anlamda ciddi bir etkileşim yaratıyoruz. Kapitalizm karşısında dimdik ayakta durmaya çalışan paylaşım ekonomisi, kaynakların paylaşımı için sosyo-ekonomik bir zemin oluşturuyor. Elbette paylaşımın sadece ekonomik boyutunun yarattığı büyük etkinin dışında sosyal fayda anlamında da mevcut kaynakların yenilerine ihtiyaç olmadan yeniden kullanılmasına imkan sağlıyor.
İşte tam bu noktada Instagram keşfetimde karşıma çıkan “All those bags…” fikri sosyal fayda odağında mükemmel bir örnek.
Sosyal bir deney fikri ile ortaya çıkan “All those bags…”, kullanılmış poşetleri çöpe gitmekten kurtararak halka açık alanlarda – özellikle marketlerin karşısına konumlandırırak – yeniden kullanıma kazandırıyor. Poşet kullanımının azaltılmasına yönelik çıkarılan bir takım yasalar gereği hepimiz evden çıkarken yanımızda taşıyıcı bir çantaya ihtiyaç duyuyoruz. Ancak bazen bir çanta almayı unuttuğumuz, markette ücreti karşılığında poşet aldığımız da olmuyor değil. İşte tam bu noktada “All those bags…” fikri, imdadımıza yetişen bir döngüsellik sunuyor.
Projenin yaratıcısı Londralı tasarımcı Onni Aho, toplulukların nasıl birlikte çalışması ve sorumluluğu paylaşması gerektiğini gösterirken, paylaşım ekonomisinin ilkelerini ve israfa karşı kolektif tavırları gözlemlemeye çalışıyor.
Doğu Londra’da 40 farklı noktaya yerleştirilen projenin detaylarına buradan ulaşabilirsin. Londra’dan bizi takip eden onaranlar bu poşet paylaşım noktalarına rastlarlarsa Instagram’da bizi etiketleyerek paylaşsın lütfen. 🙂
Yazar: Doğukan Güngör