Kara gemisi, bir diğer deyişle “earthship”, en kısa tanımıyla kendi kendine yetebilen ve tamamı doğal ve geri/ileri dönüştürülmüş malzemelerle inşa edilen yaşam alanlarına denir. Yaşayan evler olarak da tanımlanan kara gemileri içinde yaşayan insanların temel ihtiyaçlarını sürdürülebilir ve dışa bağımsız olarak giderebilecekleri şekilde tasarlanır. Kara gemileri, elektrik, su, doğal gaz gibi dışarıdan sağlanan kaynakların kullanımını sıfıra indirmeyi hedefler. Kara gemileri ve bu yaşam biçiminin etrafında şekillenen akım, çevre aktivisti ve mimar Michael Reynolds tarafından bulundu. Reynolds, hala kara gemileri tasarlamaya ve kendi kendine yetebilen bu yapıların benimsenmesi için çalışmaya devam ediyor. Reynolds’a göre kara gemilerini tercih ederek ekonomik anlamda daha özgür, mevcut durumdan çok daha sürdürülebilir ve kendi kendine yetebilen bir yaşam biçimini benimsemiş oluyoruz.
Kendi kendine yetebilen bu sürdürülebilir yapıların inşasında altı temel tasarım ilkesi baz alınır. Bunlardan ilki, doğal ve geri/ileri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı. Reynolds’a göre kara gemilerinin inşasında kullanılabilecek en önemli malzemelerden biri atık tekerlekler. Artık kullanılmayan tekerleklerin, ne yazık ki, her yerde bulunuyor olması bu malzemeye erişim fırsatı sunuyor. Hatta, Reynolds’a göre dünyada atık tekerlek sayısı o kadar fazla ki atık tekerlekler “doğal kaynak” olarak sayılabilir. Hiç fena bir fikir değil gibi, ne dersiniz? Sırada ısıtma ve enerji var. Kara gemileri tasarlanırken yapının tamamen termal ve güneş enerjisinden yararlanacağı bir sistem göz önünde bulunduruluyor. Yapıya yerleştirilen paneller sayesinde kara gemileri kendi kendini ısıtıp soğutabiliyor. Panellerin bir diğer özelliği ise elbette elektrik enerjisi üretiminde kullanılmaları. Elektrik enerjisinin gücünü artırmak isteyenler için rüzgar türbinleri öneriliyor. Dördüncü sırada su toplama var. Kurgulanan su toplama sistemi sayesinde kara gemilerine dışarıdan bir damla su bile girmesi gerekmiyor. Yağmur ve kar sularını toplayıp depoluyor, ardından suyu arıtrarak kara gemileri sakinlerine temiz su sağlıyor.
Tasarım ilkelerinin son iki maddesine geldiğimizde karşımıza atık su yönetimi ve besin çıkıyor. Arıtılıp kullanılan yağmur ve kar suları, kara gemilerinin olmazsa olmazları olan seraları sulamak için kullanılıyor ve böylece tam bir döngü gerçekleştirilebiliyor. Kendi kendine yetebilen kara gemilerine yapılan seralar sayesinde içinde yaşayan insanlar kendi gıdasını kendi üretiyor, dışarıya bağımlılıktan bir adım daha uzaklaşıyor. Kara gemisi tasarım prensiplerinin en yeni üyesi olan besin üretimini birçok kara gemisi sakinin uygulamaya aldığını görüyoruz.