Nedir ruhu onarmak? İşte tam olarak buradan başlamalıyız. Onaranlar Kulübü olarak sokaklarda gördüğümüz, onarılmaya ihtiyaç duyan alanları saptıyor ve bu alanlara gereken ilgiyi gösteriyoruz. Peki, ruhumuzu onarmak için neler yapıyoruz? Onarılmaya ihtiyaç duyan yönlerimizi, düşüncelerimizi veya alışkanlıklarımızı keşfediyor muyuz? Ruhu Onaran Pratikler serimizde; içimize dönüyor, kendimizi keşfediyor ve ruhumuzu onarmanın yollarını arıyoruz.
Karşımızdakiyle hikayemizi, fikirlerimizi, deneyimlerimizi paylaştığımızda kendimizi iyi hissederiz. Aynı şekilde, en sevdiğimiz kitabımızı veya öğrendiğimiz yeni tarifi paylaştığımızda da. Paylaşma, Onaranlar Kulübü olarak yola çıktığımız ilk günden itibaren gerçekleştirdiğimiz bir eylem. Ürettiklerimizi kentliyle paylaşıyor, onardığımız bug’ları sokaklara armağan ediyoruz. Süreç boyunca paylaşmaya dair öğrendiğimiz en önemli şey, paylaşmanın kesinlikle bulaşıcı ve domino etkisine sahip olduğu oldu. Biriyle paylaştığın hikayenin etkisi, o kişinin bir gün kentliyle paylaştığı küçük bir bostana tesir edebilir. Bostanla etkileşime geçen kentli, kapısının önüne bıraktığı bir kap ile suyunu sokak hayvanlarıyla paylaşabilir.
Öte yandan, paylaşmanın bir süre sonra alışkanlık haline gelmesi gibi bir durum da söz konusu. Ancak, her alışkanlık kazanma sürecinde olduğu gibi paylaşmayı bir alışkanlık haline getirmek için istikrarlı olmak önem taşıyor. Paylaşmanın etkisini hemen hissetmesek de devam etmeli, karşımıza çıkan her fırsatta pratiği gerçekleştirmeliyiz. Bir süre sonra edindiğimiz bu alışkanlığın ruhumuza ne denli iyi geldiğini fark etmeye başlıyoruz. Yani, karşımızdaki için bir şeyler yaparken kendimiz için de yapmış oluyoruz. Bir taşla iki kuş misali paylaşmanın ruhumuzu ne denli onardığını bu açıdan görebilmek mümkün hale geliyor.