Biz de teknolojik gelişmelerin sürdürülebilirlik ile olan ilişkisini yakından takip ediyoruz ve soruyoruz: Yapay zekâ gıda israfı ve iklim değişikliği ile mücadele edebilir mi? Küresel dijital sipariş platformu Choco, müşterilerin beslenme alışkanlıklarını yapay zekâ aracılığıyla siparişlere entegre ederek Birleşik Krallık’taki her bireyin yarattığı 70 kg gıda israfının engellenebileceğini belirtiyor.
Gıda israfı karbon emisyonunun artmasında önemli bir etken
Küresel olarak baktığımızda trilyonlarca ton hasatta beş milyondan fazla farklı ürün işleniyor. Ancak bunların çoğu boşa harcanıyor. İsrafın en önemli nedenlerinden biri de ürünlerin aşırı tedarik edildiği ve sonuç olarak aşırı üretim ve israf döngüsüne yol açtığı bir itme pazarı. Dünyada ortalama 16 milyar insana yetecek kadar gıda üretiliyor ancak bu üretimin yaklaşık %40’ı israfa gidiyor. Üstelik atık miktarı sadece gıda güvenliğini etkilemekle kalmıyor. Aynı zamanda küresel ısınmanın en önemli nedeni olan karbon emisyonuna da katkıda bulunuyor. Tüm bu bilgiler ve elde edilen veriler ışığında gıda sisteminin iklim değişikliğine en büyük katkıyı veren ikinci sektör olduğunu söyleyebiliriz.
Peki yapay zekâ gıda israfının azalmasında nasıl bir rol oynuyor?
Choco’nun CEO’su Daniel Khachab, gıda israfıyla mücadele etmek için yapay zekânın kullanılması konusunda ısrarcı. Yapay zekâ tedarik zinciri boyunca veriye dayalı karar vermeyi geliştirmeye yardımcı oluyor. Böylece dijital ya da dijital olmayan gıda endüstrisini dönüştürmek için de bir fırsat sunuyor.
Son yıllarda gıda endüstrisi işgücü kıtlığı, e-ticaret pazarlarından gelen rekabet ve verimsiz sipariş süreçleri ile mücadele etti. Birçok distribütör hâlâ telefon görüşmeleri ve el yazısıyla yazılmış notlar gibi manuel yöntemlere güveniyor. Dijitalden kaçış da hatalara ve sipariş sürelerinin kısıtlanmasına yol açıyor. Bu verimsizlikler ve hatalar gelir kaybına, müşteri memnuniyetsizliğine ve gıda israfına giden yolun taşlarını döşüyor. Dijitale yönelen distribütörler ayrıca müşterilerinin beklediği sorunsuz çevrim içi siparişleri sağlamakta da zorlanıyor.
Gıda üretiminin belkemiği olan çiftçiler ve üreticiler, süreçlerini optimize etmek, verimsizliklerini azaltmak ve gıda üretimini daha sürdürülebilir hale getirmek için yapay zekâdan yararlanabilir. Atık ağırlıklı itme pazarlarından daha dengeli çekme pazarlarına geçiş yapılmasını sağlayan yapay zekâ, arz ve talebi istikrara kavuşturmaya yardımcı olarak aşırı üretimin önüne geçebilir.

Kaynak: ekoIQ
Choco AI gıda tedarik zincirinde dönüşümün öncülerinden olmak istiyor
Temmuz ayında Choco, ABD’deki en büyük gıda dağıtım kooperatifi olan UniPro ile stratejik bir ortaklık duyurdu. İki şirket, gıda tedarikçilerinin ve distribütörlerinin son teknoloji dijital araçlarla günümüz pazarında başarılı olmalarına yardımcı olma vizyonunu paylaşıyor. Ortaklığın bir sonucu olarak, Choco’nun yapay zekâ destekli sipariş yönetimi platformu Choco AI, ABD’de 450’den fazla distribütörden oluşan tüm UniPro üyeleri için tercih edilen teknoloji ve yapay zekâ ortaklarından biri olacak.
Google ve Microsoft gibi şirketler de bu alanda yapay zekâ kullanımını hızlandırıyor. Örneğin Google, Unilever’in hammaddeleri izlemek ve ormansızlaşmayı engellemek için benimsediği Tracemark gibi platformları kullanarak tedarik zinciri şeffaflığı için yapay zekâdan yararlanıyor. Google’ın yapay zekâ araçları ayrıca Coop ve Carrefour gibi perakendecilerin talep tahminini ve envanter yönetimini iyileştirerek gıda israfını azaltmasına yardımcı oluyor.
Tüketici tarafında ise Reskued gibi yapay zekâ platformları, son tüketim tarihi yaklaşan yiyecekleri yeniden dağıtarak her düzeyde sürdürülebilirliğe izin veriyor.
Microsoft, tüketicilerin daha sürdürülebilir seçimler yapmasına yardımcı olmaya odaklanıyor. Microsoft’un yapay zekâsı, hane halkı büyüklüğü, beslenme tercihleri ve bütçeyi göz önünde bulundurarak kişiselleştirilmiş market yardımı sunuyor. Hatta çevre dostu alışveriş ipuçları sağlarken, evde mevcut olan ürünlere dayalı tarif fikirleri üretirek gıda israfını azaltıyor.



