Ekolojik Geçiş ve Mimari Yaklaşımlar

Ekolojik geçiş (Ecological Crossover) kavramını biliyor musun? Peki bir adım daha ileri gidersek hiç ekolojik geçiş ve kuşların üreme alışkanlıkları üzerine düşünmüş müydün?

İklim değişikliğinin neden olduğu artan sıcaklık dengesizliği, bazı kuş türlerinin hem çiftleşme sıklığını hem de partnerlerine “sadakat” açısından üreme alışkanlıklarını değiştiriyor. Hatta bazı durumlarda üreme süreçlerinde cinsiyetlerin üreme tercihlerini de yönlendirebiliyor. Yani ekstrem koşullar altında üreme faaliyeti yalnızca yeni üyelerin doğma olasılığını artırmak için değil, türlerinin evrimi ve yeni iklim koşullarına uyum için yeni cinsel profiller arama olasılığını artırmak için gerçekleştirilebiliyor. İşte bu süreç “ekolojik geçiş” (ecological crossover) olarak adlandırılıyor.

Ekolojik geçiş ve değişimi mimariden başlatmak

Yaşadığımız dönemde çevre, iklim, üretkenlik, doğa, cinsiyet veya kültür sürekli, karşılıklı ve bazen senktronize bir şekilde değişim gösteriyor. Berlin’de yer alan Floating University, bu dönemdeki yeni senaryolara nasıl yaklaşabileceğimizi düşünmek için mimariyi bir başlangıç noktası olarak seçiyor.

İspanya’da bir mimarlık inisiyatifi olan TAKK; Floating University lagününde, insanlar ve lagünün doğal-kültürel ekosisteminin üyeleri arasında bir arada yaşama alanı yaratılmasına olanak tanıyan bir ortak paylaşım alanı inşa edilmesini önerdi. Düşük maliyetli malzeme ve teknolojilerin bir araya getirilmesi yoluyla ortaya koyulan yaşam alanı çevrede yer alan tüm canlılara hitap etmesiyle öne çıkıyor. Bir dizi kumaş filtre söz konusu yumuşak ve dairesel alanın sıcaklığını değiştirerek alanı gece ve gündüz yaşanabilir hale getiriyor. Böylece “oda” ekosistemdeki türlere barınmanın ve beslenmenin yanı sıra dinlenmek, rahatlamak, uyumak veya çiftleşmek için kullanabilecekleri bir alan sunuyor.