Hafta sonu eğlencesi olarak değerlendirdiğimiz DIY (kendin yap) etkinlikleri, elektriğe erişimi olmayan dezavantajlı bölgelerin umudu olabilir mi? Liter of Light projesi, konumu nedeniyle gün ışığından yararlanamayan ve elektriğe erişimi olmayan yerleşkeler için neredeyse sıfır maliyetli bir çözüm sunuyor. “Şeker, baharat ve iyi olan her şey” kalıbı “biraz su, biraz çamaşır suyu ve bir atık pet şişe” ile yer değiştiriyor ve gün içinde verim alınabilecek bir aydınlatma sağlıyor.
Büyükşehirlerde ya da kaynak erişim sıkıntısının yaşanmadığı bölgelerde “ışığı açmamak” pek anlaşılabilir bir kavram değil. Bunun yanı sıra bugün dünya üzerinde yaklaşık 1.5 milyar insan elektriksiz ve dolayısıyla aydınlatma sistemlerinden uzak yaşıyor. Büyük çoğunluğumuzun en kötü bir akıllı telefona, bazılarımızın pek çok akıllı ev cihazına sahip olduğu bir dönemde hâlâ her 5 kişiden biri elektrikle buluşamıyor. Üstelik enerji erişimine zorluk yalnızca güneş battıktan sonra değil, özellikle evlerin birbirine bitişik olduğu dar gecekondu mahallelerinde gün ışığından yararlanmayı da epey zorlaştırıyor.
Liter of Light ve herkes için erişilebilir ışık
Liter of Light projesi gündüz karanlığı sorununa dahice bir çözüm sunuyor. Projenin yeniliği ise yüksek kaliteli aydınlatma üretmek için ucuz, dayanıklı ve kolayca bulunabilen malzemelerin kullanılmasında yatıyor. Böylece kentlerde ya da kırsalda yaşayan dezavantajlı kesimler elektrik ışığına karşı uygun maliyetli, çevre dostu ve uzun vadeli bir alternatife erişim imkânı sağlıyor.
Peki nasıl? Rastlaması pek de zor olmayan atık bir plastik şişe, o şişeyi dolduracak su ve çamaşır suyu karışımı ve çatıda güneşe ulaşılabilecek küçük bir aralık. İçi dolu pet şişe yarısı içeriye, diğer yarısı güneşe bakacak şekilde dışarıya yerleştirildiğinde 55 watt’lık bir ampule eşdeğer bir iç mekan aydınlatması yaratabiliyor. Güneş enerjisini bir nevi ışığa çeviriyormuş gibi yapan aydınlatma pet şişelerinin ömrü ise yaklaşık 5 sene. Doğada kaybolmadığı için pet şişelere kırgın olsak da, çevreyi kirletmek yerine atıkların bu şekilde ileri dönüşüm projelerinde değerlendirilmesi adına uzun ömürlü olmaları olumlu bir detay tabii. Üstelik şişenin içinde yer alan çamaşır suyu, yosun oluşumunu önleyerek kullanılan sürdürülebilir aydınlatma çözümünün efektif ömrünü uzatıyor.
Gündüz karanlığına çözüm bulduk, peki ya gece?
Liter of Light ekibi temel sorunu ortadan kaldırdıktan sonra fikirlerini geliştirerek gece karanlığında da kullanılabilir hale getirdi. Güneş panelini basit bir devre, motosiklet bataryası ve LED’ler ile birleştirerek devreye bağlı olan pili doğrudan güneş ışığından şarj etme şansı elde edildi. Akşamları otomatik olarak açılan devrenin gün doğumunda kapanması, açık kalma ve gün içinde yararlanılabilecek ışığın yerine elektrik kullanma riskini ortadan kaldırıyor. Geceleri sokakları aydınlatmak için evlerin dışına PVC borular veya bambu direkleri kullanılarak sokaklarda aydınlatma sağlanıyor ve böylece bölge halkına daha güvenli bir yaşam alanı sunuluyor.
Liter of Light projesi ekipman kurulumlarını ve işleyiş sürecinin tamamını bölge sakinlerine aktararak daha uzun vadeli ve sürdürülebilir bir çözüm elde etmeyi amaçlıyor. Bu sayede evlerde yaşayan insanlar herhangi bir yardıma ihtiyaç duymadan enerji ihtiyaçlarını karşılamayı başarabiliyor.